DEVAM-2: 42- Mekke Ve Kabe'nin Fazileti
حدثنا
عبيد بن
إسماعيل:
حدثنا أبو
أسامة، عن هشام،
عن أبيه، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت: قال
لي رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (لولا حداثة
قومك بالكفر،
لنقضت البيت،
ثم لبنيته على
أساس إبراهيم
عليه السلام،
فإن قريشا
استقصرت
بناءه، وجعلت
له خلفا).قال
أبو معاوية:
حدثنا هشام:
خلفا، يعني
بابا.
[-1585-] Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem bana, "Eğer kavmin küfürden yeni çıkmış olmasaydı Kabe'yi yıkar
sonra İbrahim'in attığı temellerin üzerine yeniden inşa ederdim. Çünkü
Kureyşliler binayı eksik inşa ettiler ve Kabe'ye bir kapı yaptılar"
buyurdu."
حدثنا
بيان بن عمرو:
حدثنا يزيد:
حدثنا جرير بن
حازم: حدثنا
يزيد بن
رومان، عن
عروة، عن
عائشة رضي
الله عنها: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال لها:
(يا عائشة،
لولا أن قومك
حديث عهد
بجاهلية،
لأمرت بالبيت
فهدم، فأدخلت
فيه ما أخرج
منه، وألزقته
بالأرض،
وجعلت له
بابين بابا
شرقيا وبابا
غربيا، فبلغت
به أساس
إبراهيم).
فذلك
الذي حمل ابن
الزبير رضي
الله عنهما
على هدمه. قال
يزيد: وشهدت
ابن الزبير
حين هدمه وبناه،
وأدخل فيه من
الحجر، وقد
رأيت أساس
إبراهيم،
حجارة كأسنمة
الإبل. قال
جرير: فقلت له:
أين موضعه؟
قال: أريكه
الآن، فدخلت
معه الحجر، فأشار
إلى مكان،
فقال: ها هنا،
قال جرير:
فحزرت من
الحجر ستة
أذرع أو نحوها.
[-1586-] Aişe (r.anha)'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem ona şöyle buyurmuştur: "Eğer kavmin cahiliyye döneminden henüz
çıkmış olmasaydı Kabe'nin yıkılmasını emreder, dışarıda kalan kısmı içeriye
alır ve kapısını yer seviyesine indirirdim. Kabe'ye biri doğuda biri de batıda
olmak üzere iki kapı yapardım. Bu şekilde onu ibrahim'in yaptığı şekle getirmiş
olurdum.”
Urve şöyle demiştir: "İşte İbnü'z-Zübeyr'i Kabe'yi yıkmaya
sevkeden sebep budur."
Yezid şöyle demiştir: "İbn Zübeyr Kabe'yi yıkıp yeniden İnşa
etmiş ve Hicr'den bir bölümünü Kabe'nin içine dahil etmişti. Bu sırada
İbrahim'in koymuş olduğu deve hörgüçleri şeklindeki temelleri gördüm."
Cerir şöyle demiştir: "Ben Yezid'e, İbrahim'in attığı
temellerin nerede olduğunu sordum. Bana, "Gel, hemen göstereyim"
dedi. Birlikte Hicr'e girdik. Bana bir yeri işaretle gösterdi ve "işte
burasıdır" dedi. Bu yeri, Hicr'den itibaren ölçtüm, mesafe altı zira'
civarındaydı."
AÇIKLAMA: "Beyt"
kelimesi, "necm"İn süreyya yıldızı için kullanılmasında olduğu gibi
çoğunlukla "Kabe" için kullanılmaktadır.
Yukarıdaki ayette "rükû ve secde edenler için" ifadesi
geçtiğinden hareketle Kabe'nin içinde farz ve nafile namaz kılmanın caiz olduğu
sonucuna varılmıştır. Malik, farz namaz kılınamayacağı görüşündedir.
Yezid İbn Harun ve Süleyman et-Teymî'nin naklettiğine göre Ebu
Mücliz şöyle demiştir: "İbrahim Kabe'yi inşa işini bitirince Cebrail
gelmiş ve ona, Kabe'nin yedi kez tavaf edileceğini göstermiştir. Zannederim,
Safa ile Merve arasındaki sa'yi de göstermiştir. Daha sonra onu Arafat'a
götürdü ve ona "Bildin mi?" anlamında –arefte- demiş, İbrahim de,
"evet" demiştir. Bundan dolayı orası "arafat" olarak
isimlendirilmiştir. Daha sonra onu Cem'a getirdi ve "İşte burada insanlar
namazı cem ederek kılar" dedi. Sonra onu Mina'ya götürdü. Orada şeytanla
karşılaştılar. Cebrail şeytana yedi taş atmaya başladı ve "Ona taş at ve
her taşı atarken "Allahü Ekber' şeklinde tekbir getir"
demiştir."
Ayetteki, "tevbemizi kabul et" ifadesinin, iman üzere
kalmaya yönelik bir dua olduğu söylenmiştir. Çünkü İbrahim ve İsmail günah
işlememişlerdi. Bir görüşe göre de, bu söz, insanlara, Kabe'nin, tevbe etme
yeri olduğunu öğretmek amacıyla söylenmiştir. Bir başka görüşe göre ise,
"Bize tabi olan kimselerin tevbesini kabul et" anlamındadır.
"İzarımı bana göster" ifadesi, "izarımı ver"
anlamında kullanılmıştır.
İstilam, selamlamadan gelmektedir. Burada kastedilen, öperek
veya el ile dokunmak anlamıdır.
Hicr, Kabe'nin yanında yarım daire şeklindeki yerin adıdır.
Otuzdokuz zira'dır.
Hz. Aişe'nin, "O, Kabe'den midir?" cümlesinin İlk akla
gelen anlamı, "Hicr'in tamamı Kabe'ye mi aittir?" şeklindedir.
Kureyş'in, Kabe'yi yaparken bütçelerinin yeterli olmaması, temiz
kazançları bakımındandır. Nitekim el-Ezrakî ve diğer bazı müellifler böyle
söylemiştir. İbn İshak'ın "es-Sîre" adlı eserindeki şu ifade bunu
teyit etmektedir:
"Ebu Vehb İbn abid İbn İmran İbn Mahzûm (Ca'de İbn Hübeyre
İbn ebi Vehb el-Mahzûmî) Kureyşlilere, 'Bu iş için sadece temiz kazançlarınızı
katın. Zinadan ribadan ve zulümden elde ettiklerinizi katmayın" demiştir.
Süfyan İbn Uyeyne "Cami"' adlı eserinde şöyle rivayet
eder: Ubeydullah İbn Ebi Yezid'in naklettiğine göre babası şu olaya şahit
olmuştur: Hz. Ömer r.a. Benî Zehra kabilesinden, Kabe'nin inşasına şahit olan
yaşlı bir zata Kabe'nin nasıl yapıldığını sormuş o zat şöyle cevap vermiştir:
"Kureyş Kabe'yi inşa etmek amacıyla temiz kazançlardan oluşan bir yardım
sandığı oluşturmuş fakat yeteri kadar para bulunamadığı için Kabe'nin bir bölümünü
Hicr'de bırakarak içeri alamamışlardır." Bunun üzerine Ömer ona,
"Doğru söyledin" demiştir."
Yukarıdaki hadislerde, "İlim" bölümünde zikredilmeyen
bazı dersler de mevcuttur:
Bazı şeyler, kimi insanların yanlış anlama gibi bir tehlike mevcut
ise yapılmaktan vazgeçilebilir.
Devlet başkanının, insanların hemen reddedeceği, dünya ve
ahirette bir takım zararlara uğrayacağı konularda çok titiz davranması
gerekir. Vacip olan emirleri terketmeden insanların kalplerini kazanmaya
çalışmak gerekir. İşlere en mühim olanından başlamak gerekir. Kötülüklerin
önlenmesi ve iyiliklerin yapılmasında önem derecesine göre davranmak gerekir.
Eğer bu iki şey tearuz edeıse öncelikle kötülüğü önlemeye çalışmak gerekir.
Eğer kötülükten emin olunursa işte o zaman maslahatı yapmak gerekir. Burada
sahabilerin Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in emirlerine ne derece riayet
ettikleri de görülmektedir.
ibn Abdilber, Harun Reşid, Mehdî veya Mansûr'dan şöyle bir olay
hikaye etmiştir:
Harun Reşid (veya diğerleri), İbn Zübeyr gibi Kabe'yi yeniden
inşa etmek istemişti' Bu konuua Malik'e danışmış, Malik ona, "Sen böyle
yaparsan bu işin hükümdarların elinde bir oyuncak haline geleceğinden {her
gelenin kendi kafasına göre yeniden inşa etmesinden) korkarım" demişti.
Bunun üzerine Harun, bu niyetinden vazgeçmiştir. İşte buradaki endişe de,
Abdullah İbn Abbas'ın bahsettiği ile aynıdır. Bundan dolayı İbn Zübeyr'in
Kabe'yi yeniden inşa etmesi ile İlgili olaya işarette bulunulmuştur. İbn Abbas
ona, "Senden sonra başka bir emîrin gelip yaptığını yıkıp
değiştirmeyeceğinden emin olamam" demişti.
Ayyaş İbn Ebi Rebîa'dan nakledildiğine göre Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem, "Bu ümmet Kabe'ye saygı hususunda gösterdiği hayırlı
uygulamaya devam edecektir. Eğer bir gün bunu kaybederlerse helak olurlar"
buyurmuştur. Bu hadisi, Ahmed, İbn Mace, Ömer İbn Şebbe "Kitabu
Mekke" 'de nakletmiştir. Hadis "hasen"dir.